Dokunmak

"Ne kadar iyi konuşuyor, kelimeleri ne iyi kadar kullanabiliyor olsanız da, tek bir dokunuşu tamamlayan bakışınızın asla sözle tarif edilemeyeceğinin farkına varırsınız..
.
O yüzden 'özlem" konuşarak giderilmez,
o yüzden, konuşmak aperatiftir doyurmaz. Açlığınızı bastırmaz.

Aç kalırsınız, hiçbir şey doyurmaz ondan başka.
Dokunduğunuz, baktığınız, söylemlerde bulunduğunuz tat; ruhun damağına değmediği sürece o kasvetli açlıkla dolaşırsınız. "Ruh gibisin" derse insanlar size, bundandır. Avurtları çökmüş, kurumuş, zayıf düşmüş ruhun kendisi görünür olup sizden dışarı taşar. O'nu sizin dışında arar... Kimsenin anlamasını beklemeyin. Bunu da önemsemeyin. Herkes yaşasa da bunu, bir başkasındakini göremez.

Sözler; sevdiğinize dokunabildikçe, gözlerinizle yüreğinin içine bakabildikçe, ifadesini tamamlar.

Aşk;
Aşk işte bu üçlemeyle vücût bulur.
Aşk o zaman 'aşk" olur..."

Bahadır Üge

Kategori : Yazılar -  Tarihi : 24/04/2013

Az evvelimin biraz sonrası / Sayfa : 167