O eskiyen kitap

Başkasına film gibi gelebilir “hayatı”, benimki bazen çizgi roman gibi geçiyor önümden. Hatta geçmek ne kelime; kucağıma dizlerimin üstüne koyup öyle bakıyorum o kitaba.

Her geçen gün daha bir kalınlaşıyor, eskiyor.
Kapağın üstündeki adım silinmeye başlamış, cildi de eskimiş bir hayli.

Yine de, bir tebessümle dizlerimin üstüne alıp rastgele sayfalarına bakıyorum bazen. Çoğu sayfada tekerrür eden çizimler var. Bir önceki renkli, bir sonraki biraz daha silik ve siyah beyaz ama aynı kare. Zamanları farklı.

Sanki, aynı sahneyi tekrar yaşadığımı fark ettiğimden karalamışçasına yaşamışım ikincisini. Değişim isteğinin umutları hariç peki bir farklılık yok yeniden yeniden çizdiğim bazı resimlerde. Hem zaten birinin daha eski ve özensiz gibi durması, aynını yaşadığımın farkına varıp alelacele yaşanmışlığını resmetmeye çalıştığımdan olabilir. Parmak uçlarımı ıslatıp yavaş yavaş geçiyorum sayfaları. Bazıları komedi çizimleri, bazısı ise yalnızken bakamadığım türden şeyler olmuş. Ustaca işlenmiş korku filmleri de yok değil yani. Korktuğum anları çizdiğim mürekkep kopkoyu işlemiş anılarımın eski püskü sayfalarına.

İçinde kelebekler uçuşan çok sayfa yok. Baya bir geride bir iki eskizim var. Daha çok bu eski kitaba güveler dadanır olmuş. Hafızamı yiyip bitirmişçesine sayfaların kenarlarını kemirmişler. Kelimelere, siluetlere denk gelmiş o ısırıklar. Cümlelerin başı silinip gitmiş.

Bu kitaba bakıyorum bazen, film gibi değil işte. Usta ellerce çizilmiş, eskize karışmış bir hayat. Hikayesi yok, “parçalı günlük” gibi ama her günü kayıtlı. Manik/Depresif, inişli çıkışlı.

En çokta babamın olduğu kareler tozlu ve silik. Sesi de vardı bu kitabın. Artık boğuk nidalar duyuyorum içinden. Hızlıca çeviriyorum yaprakları bazen, kızımın küçücük elleri belirip parmağımı tutuyor sayfaların arasından. Renkleri hiç solmayan sayfalar belki içinde çocuklarımın olduğu o sayfalar.

Zaman zaman rafından alıp, geçmişime baktığım bu kalın ve tozlu kitabın içindeki hayatıma bakıyorum. Onca canlı veya silik fotoğrafın arasında bir tek ben yokmuşum, onun farkına varıyorum. Sonra yeni eklemeler yapmak için hayatıma dönüyor, onu tozlu rafına kaldırıyorum. Bir yalnızlığımda yeniden gözden geçirmek üzere.

Bahadır Üge

Kategori : Yazılar -  Tarihi : 06/01/2013

Az evvelimin biraz sonrası / Sayfa : 142

Tüm hakları Bahadır Üge'ye aittir. Adı belirtilmeden kullanılmaz. © Bahadır Üge

Şiirler - Bahadır Üge
Fotoğraf : Hossein Zare


Değerli yorumlarınız benim için önemlidir..